Tarihin İlk Müşteri Şikayeti

Müşteri deneyimini çok güzel anlatan 3750 yıllık müşteri şikayeti !  Birkaç yıl önceki bir haber tesadüfen karşıma tekrar çıktı ve çok hoşuma gitti.Tarihteki ilk müşteri şikayeti diye tarif edilmesinin dışında tam bir  Müşteri Deneyimi anlatımı olmuş.

Müşteri tüm duygularını çok açık ve içtenlikle iletmiş; hayal kırıklığı, tekrar tercih etmeme, kızgınlık, hakkını arama , beklentisinin karşılanmaması , yardım edilmemesi.

Dönem , tarih farketmeksizin hizmetin satıldığı  her yerde müşterinin duygularını önemsemek as olandır. Artık bunu yapabilen firmalar kazanıyor.  Aksi durumda müşteri kaybı önlenemez

Alıntı için:  http://arkeofili.com/tarihin-ilk-musteri-hizmetleri-sikayeti

MÖ 1350 yılında Babil’de yapılan bir bakır alış verili sonunda mutsuz olan  müşterinin

Aşağıdaki tercüme, Letters from Mesopotamia (Mezopotamya’dan Mektuplar)  kitabında, Asurolog A. Leo Oppenheim tarafından yapıldı.

3750 yıllık çivi yazısıyla yazılan müşteri şikayeti

Ea-nasir’e söyleyin: Nanni müteakip mesajı gönderiyor

Geldiğinde, bana şöyle dedin: “Ben Gimil-Sin’e (o geldiğinde) kaliteli bakkır külçeler vereceğim.” Sonra sen gittin ama bana söz verdiğin şeyi yapmadın. Ulağımın (Sit-Sin) önüne iyi olmayan külçeler koydun ve “Almak istiyorsan bunları al; almak istemiyorsan git buradan!” dedin.

Sen beni ne sanıyorsun da, benim gibi birini bu kadar hor görüyorsun? Ulaklar olarak, içinde benim param bulunan (sana emanet edilmiş) keseyi geri almaları için, bizim gibi nazik beyler gönderdim, ama sen onları bana birkaç kez elleri boş, hem de düşman toprağı içinden geri göndererek beni hor gördün. Telmun’la ticaret yapan tüccarlar arasında bana böyle davranan kimse var mı? Sadece sen ulağımı hor gördün! Sana borcum (?) olan o (önemsiz) 1 mina’lık [mina= ağırlık birimi] gümüş yüzünden, hem de Samas tapınağında saklanan mühürlü tablette yazdığımız miktarın dışında, ben senin adına saraya 1,080 pound bakır vermişken ve umi-abum da aynı şekilde 1,080 pound bakır vermişken , sen böyle konuşmakta bir mahsur görmüyorsun.

Verdiğimiz o bakır karşılığında bana nasıl davrandın? Düşman toprağında benim para kesemi benden alıkoydun; artık (benim paramın) tüm meblağını bana iade etmek sana kaldı.

Şunu anla ki (bundan sonra) senden kaliteli olmayan hiç bir bakırı kabul etmeyeceğim. Ben (bundan sonra) külçeleri, kendi avlumda/şantiyemde tek tek kendim seçerek alcağım, ve sana karşı reddetme hakkımı kullanacağım çünkü beni böyle hor gördün.

Sevgiler

Dicle Sultan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir